22 Eylül 2012 Cumartesi

Konumuz Mutfak

Son zamanlarda evimizde İç Anadolu rüzgârı esiyorJ Kayınvalidem bir süredir evimizde misafir. Bu sayede değişik tatlar deneme fırsatı buluyorum.
Bugün ilk aşırımı yedimJ Benim gibi bilmeyip daha önce yemeyenler için aşır aslında aşure. Bunda ne var demeyin çünkü bildiğimiz (ya da benim bildiğim) aşurelerden farklı. Et suyunda mercimek, nohut, fasulye, buğday, üzüm, ceviz, fındık, fıstık (işte elde ne varsa) biraz da salçayla yapılıyor. Daha sulu çorba kıvamında, şeker atılmıyor ama içindeki üzüm zaten tatlı bir tat bırakıyor.  Eşimin yoğun talebiyle yapıldı. Yemeden önce damak tadıma pek uymayacağını o yüzden sadece tadına bakacağımı belirtmiştim zaten, o yüzden yemem konusunda baskı da olmadı, beklenti deJ
Eskiden tarhanayı sadece çorbadan ibaret sanırdım. Tarhana deyince özellikle Ramazan ayında iftarda çok sık pişen ve severek yediğim bir çorba gelirdi aklıma. Ama artık öyle değilJ Tarhana buğdaydan yapılan güneşte kurutulan atıştırmalık bir yiyecekmiş de (Bir nevi cips, tabii daha sağlıklısıJ) Ama yine alışkanlıklar, damak tadı olayı… Eşim kıtır kıtır yese de, benim yedikçe ağzımda büyüyen bir sonucu oldu. Ama giderek seveceğimi düşünüyorum.

Ve bamya çorbası… Israrla yedirilmeye çalışılan ve ısrarla reddettiğim bamya çorbasıJ Özellikle düğünlerde yapılır ve çok sevilirmiş. Ben küçüklüğümden beri bamya konusunda hep sıkıntı çekmişimdir. Bırakın yemeyi, bulunduğum yerde pişmesi bile kokusu yüzünden rahatsız eder beni. Gerçi çorbasını denemedim, benim bahsettiğim yemeği ama bu konuda sabit fikirli olmayı ve denememeyi tercih ediyorumJ
Ama bir de kaymak börekleri var kiiiiii yeme de yanında yat dedirten cinstenJ İlk duyduğumda çok yağlı olur sanmıştım ama öyle olmuyor. Kocaman saçlarda hamur açılıyor, sonra odun ateşinde kaymaklı börek pişiriliyor ve sıcak sıcak yenmesi şart oluyorJ
İstanbul’a yerleşmeden önce bizim oralarda değişik yemekler olduğunu bilmezdim. Bir süre pazarda ve markette şevketi bostan aramıştım, sonra başarılı olamayacağımı anlayıp vazgeçmiştim. Keza arap saçı için de aynı umut ve hüsran. İzmir dönüşlerinde kavanozlarda enginar, envai çeşit ot ve yeşillik getirdiğim de olduJ
Bir de kebap mevzusu var. İşyerimin yemekhanesinde fırında krep içinde etli, bezelyeli, mantarlı hoş bir yemek çıkmıştı, aşçıya ismini sorduğumda Manisa Kebabı dedi, afalladım! Çünkü eğer öyle olsaydı defalarca Manisa’da Manisa kebabı yemiş ve nüfus cüzdanında doğum yeri Manisa yazan biri olarak bunu en azından bir kere görmüş olmam,  bilmiş olmam gerekirdi. Üstelik işin komiği aynı yemeği daha sonra İzmir’de İstanbul Kebabı olarak yemiş olmam. Bence zamanın birinde bir aşçı güzel bir yemek yapmış, adını “fırında krep içinde bezelyeli, mantarlı et” koysam hem uzun olur hem de yeterince afili değil, şöyle kebaplı bir şey koyayım, İstanbullulara bunu Manisa kebabı diye, İzmirlilere de İstanbul kebabı diye sunayım demiştirJ
Buyrun efenim benim bildiğim Manisa Kebabı

Bu aralar çoğu blogda kışlık hazırlıklar görüyorum, bizde de sürüyordu, dün bitti. Bunlar da kışın tüketeceğimiz domateslerimiz

Herkese iyi haftasonlarıJ

9 yorum:

  1. ben çok severim değişik yemekleri ama tuzlu aşureyi bir kez denedim pek hoşlanmadım, tarhanayı ise ilk defa bu haliyle gördüm.işyeri yemeklerine gelince, bizde de hergün bir kebap var :) bana sorsan bildiğimiz ev yemekleri ama onlar hemencik bilmem ne kebabı, yada bazen italyan tarzı isimler koyarak menüyü afili yapıyorlar :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuzlu aşure bana göre de değil, et suyu tadı ve üzümün tatlı tadı bir arada olmuyor. Ama seven de çok seviyor, hatta eşimin annesi ilk kez tatlı aşure yediğinde aşurenin tatlısı mı olur demiş:)

      Sil
  2. off off ağzım sulandı:)) eti çok sevmeyen bir insan olarak şu manisa kebabına bittim ben:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya sorma canım ben de bitiyorum, öyle ki hamileyken Manisaya gittiğimde canım çekmişti de ben yukarıda yerken, lokantanın dışında oruçlu oruçlu 4-5 kişiyi bekletmiştim:)

      Sil
    2. çok iyiymiş ya:)) ee hamile olsalardı onlar da yerdi:))) o kadarcık farkımız olsun dimi...

      Sil
  3. Mmmmmm neler pişiyormuş sizin evde!Herşeyi yiyebilen, bazı arkadaşlarımın 'midesiz'diye tabir ettiği bendeniz bunların hepsini bir çırpıda yerim:)Biraz önce konserve yaprak sarma yemiş birisi olarak,şu yemekler yemede yanında yat etkisi yarattı.Ellerinize sağlık!Evet,gerçekten her et yemeği bir tür kebap ismini aldı son yıllarda,yok osmanlı kebabı,yok bilmem ne kebabı.Tuzlu aşure bir tür osmanlı yemeği gibi,osmanlılar da herşeye üzüm katarmış ya.Hala açım galiba,birazcık t.fasülyem var,onu da eşime ayırdım,yemek yapamadım da:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zaman bekleriz Tuba'cığım:)Bir kere ben de denemiştim konserve sarmayı, ne demek istediğini anliyorum, eşin kıymetini bilsin, t.fasülyeyi ona bırakmışsın:)

      Sil
  4. Ben de İç Anadolu çocuğuyum ama sanırım biz bolca tatarlardan etkilenen bir şehir olduğumuz için o yukarıda saydıklarının hiçbirini bilmiyorum. Aşureyi "Tatlı kuru fasulye mi olur yahu?" deyip hep reddettim ama aşırın içinde de üzüm, fındık falan varmış. Yiyebileceğimi sanmıyorum.
    Kayınvalidenin eline sağlık, sizlere afiyet olsun.
    Ben niye hiç kış hazırlığı yapmıyorum ki? :S

    YanıtlaSil
  5. vay vay vay...
    o köfteler de neydi öyle :)Manisa Kebabı filan anlamam, hepsinden isterim :)
    Afiyet olsunn, top top et olsun ;)
    Sevgiler,
    www.ceylinolmez.com

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...