En son gittiğim kontrolden sonra her şeyi salladım, öyle de böyle de geçmiyor işte. 2 ay kendimi kastım, büyümüş bir leğen kemiği kırığı ve ödemden başka ne geçti elime? Koca bir hiiiiç! Bebeğimle bile yeterince istediğim gibi ilgilenemedim. Ne 40lanması tam oldu ne de daha mevlidi… Annesi yatarak iyileşmenin derdindeyken mevlide bir türlü fırsat olmadı. İstanbul’da arkadaş çevremizin dışında akraba gibi bir tanıdığımız olmadığından mevlit için İzmir’e gitmeye karar verdim. Mevlitten sonra yatmaya tam gaz devam… Uçak biletlerimizi aldık bileJ
Uçak uzun mesafeleri kısaltıyor ama havaalanına kadar bir sürü yol git, havaalanında bir sürü zaman harca, çok da pratik gelmiyor… Bebişle ilk şehirlerarası yolculuğumuz, neyse ki yanımda annem var. Her zamanki gibi online check-in yaptırmak istemiştim ama internette random olarak seçildiği için koltuğum A sırasından değil, D sırasından verildi. Bu yüzden havaalanından yaptırmak zorunda kaldım. Havaalanı ekstra zordu, üzerimde kangurusunda uyuyan bebeğim, kol çantam bir de tekerlekli valizimle kullanacağımız havayolu şirketini buluncaya kadar çokça yol kat ettim. Tabii ağrılarım da fazla müsaade etmedi, her fırsatta oturmak zorunda kaldım. Bütün işlemlerimizi bitirip biniş kapısına yakın beklemeye başlamıştık ki uçağımızın 20dk. rötarla kalkacağını öğrendik. Uçağa biniş için anons yapıldığındaki planım, sıraya en son girip ayaküstü fazla durmamaktı ama bebekli yolculara öncelik verildiğini belirten anonsu duyduğumda yüzümde güller açtı. Algıda seçicilik işte, bugüne kadar anonslarda fazla dikkat etmemişim buna. Herkes uzun kuyruk oluşturmuşken, ben, annem ve bebeğim kapı açılınca kuyruğun yanından transit geçip kapıya ulaştıkJ Uçağa bindiğimizde bebiş iyice acıkmıştı. Ama kalkarken emzireceğim için oyalamaya çalıştım. Uçak hareket etmeye başladığında ağlaması arttığı için emzirmek zorunda kaldım. Ama hareketten epey sonra kalkışa geçtiği için aslında çok erken emzirmeye başladığımı süt bittiğinde fark ettim. Emmesi bitince uykuya dalmasın diye epey zorlandım. Sürekli çene altından dokunup emmeye teşvik ettim. Öyle böyle yükselmiştik nihayet… İnişe geçmeye başladığımızda, kısa bir süre önce emdiğinden önce emmek istemedi ama biliyorum ki verdiğimde hiç reddedemezJ Emzirerek inişi tamamladım, yolculuğun bitmesiyle stres de bitti, çok rahatladım.
İzmir’de bizi ÇokoPrensin teyzeleri karşıladı, bebeğimi resmen yediler bitirdilerJ Eve girince sürekli istirahat edeceğimden, dışarı bir daha dönüş için çıkacağımdan, eve girmeden Forum Bornovadaki MotherCare e uğramak istedim. Yakışıklı oğluma ciciler aldıkJ Anneannesi spor ayakkabı da aldı inanılmaz şirin bir şeyJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder